Bir önceki bölümün heyecan verici bitişinden sonra saga, kahramanımız HG ve iki sadık arkadaşı ile devam ediyor.Yolculukları karanlık ve çarpık bir dönüş yaparak onları şehrin eteklerinde ıssız, terk edilmiş bir eve götürmüştür.Sadece yaprakların hışırtısı ve yalnız bir kurdun uzak uluması ile bozulan ürkütücü bir sessizlikle hava kalındır.İçeri girerken ürpertici bir mevcudiyetle karşılaşırlar.Onları canavarca bir varlık bekler, onun folloş nefesi yüzlerini okşar.Hayvan, devasa, grotesk bir yaratık olduğunu, insan etine olan açlığını ortaya koyar. Korkmuş ve köşeye sıkışmış kızlar, canavarın cinsel arzularına yenik düşmekten başka çareleri kalmıyor.Ama öngörülemeyen koşullar ortaya çıkıyor.Özgüvenini kanıtlayan HG, meseleleri kendi eline alıyor.Cesurca canavara giriyor, ilkel içgüdüleri devreye giriyor.Sonraki savaş acımasız ve yoğun, üçlü sarsılmış ama kırılmamış bırakıyor. Hayatta kalmaları, esnekliklerinin ve paylaştıkları bağın bir kanıtıdır. Bu cesaret, hayatta kalma ve ham, filtrelenmemiş arzu hikayesi.