Güneşin altında kavurucu bir günün ardından daha fazla çöküp pislenmek için sabırsızlanıyorduk.Koy bizi çağırdı, ama gerçek arzumuz birbirimize idi.Eve koştuk, günün ateşi şehvetimizi körüklüyordu.Kapı arkamızda kapandığı anda hepimiz birbirimizin üstündeydik, ellerimiz tenin her santimini keşfediyordu.İncecik çerçevesi ve dik götüyle esmer Latin, iyiliğe karşılık vermek için hevesliydi.Önümde diz çöktü, pantolonumun fermuarını açtı, gözleri benimkini hiç bırakmıyordu.Yumuşak dudakları zonklayan erkekliğime kavuştu, dili ucumun etrafında dönerek beni çıldırtıyordu.Daha fazla tutamadım onu sırt üstü çevirip bacaklarını araladım.Daracık, pembe cennetine daldım, odanın içinde inlemelerimiz yankılanıyordu.Zevkten kıvranmasının, am dudaklarının parıldayan görüntüsü, görülmeye değer bir manzaraydı.Bu, ikimizin de unutamayacağı koy kenarında bir serseriydi.